Nikos´un Gerçeklerden Kaçışı…

Ertesi gün Yunan parlamentosunun önünden geçerken, kalabalık bir grubun beklediÄŸini görünce merak edip sordum ve öğrendim ki; her pazar saat 11´de parlamentonun önünde nöbet tutan askerler, törenle nöbet deÄŸiÅŸikliÄŸi yaparlarmış. Askerlerin üzerinde giydikleri geleneksel kıyafet olan etekler 400 pileden oluÅŸur. Her bir pile, Osmanlı egemenliÄŸi altında yaÅŸanmış bir yılı temsil edermiÅŸ.

Ben, koca bir imparatorluÄŸun çöküşü olan 1820 yılında ki Yunan isyanlarını hatırlayıp hüzünle izlerken, onlar ise, 400 yıllık esaretten kurtulmanın mutluluÄŸunu yaşıyorlardı. Demek ki, biz her yıl 29 Mayıs´ta Ä°stanbul´un fethini kutlarken, bir Yunanlı da Bizans´Ä±n çöküşünü hatırlayıp ÅŸu an yaÅŸadığım hüznü yaşıyor olmalı diye düşünmüştüm.

Türkiye ile Yunan halklarının tarihlerinde farklı acılar olduÄŸu için, ortak bir coÄŸrafyaya sahip olmamıza raÄŸmen, ortak bir gelecek kuramıyorduk. Tarihi deÄŸiÅŸtiremeyeceÄŸimize göre, geleceÄŸi deÄŸiÅŸtirmek isteyen ErdoÄŸan, baÅŸbakanlığı döneminde ‘´KomÅŸularla sıfır problem´´ söylemiyle diÄŸer komÅŸularla olduÄŸu gibi Yunanistan´la da iliÅŸkileri geliÅŸtirmek için ortaya koyduÄŸu ciddi çabaları hepimiz hatırlıyoruz.

Ancak ne acıdır ki, Yunan tarafı ErdoÄŸan´Ä±n samimi barış çabalarını görmemiÅŸ, üstelik düşmanca tutumunu daha da artırarak sürdürmüştür ve ne yazık ki hala da sürdürmektedir.

Yunanistan´Ä±n kaçan darbecilere kucak açması, savunma bakanının diplomatik nezakete uymayan açıklamalarına bir de, Yunanlı bir gazeteci olan Nikos Konstandaras, Newyork Times´ta ErdoÄŸan ve Türkiye aleyhinde yazdığı makalesi eklendi.

Nikos, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan üzerinden Türkiye´ye karşı yazdığı makalesi temeli olmayan yanlış bilgilere dayandığını gördüm kendisiyle telefonla irtibat kurup röportaj yapmak istediÄŸimi belirttim.

Nikos, bana ‘´Åžimdi müsait deÄŸilim ama e-postanı gönderirseniz yarın saat kaçta görüşebileceÄŸimi size bildireceÄŸim´´ dedi. Ben de kendisine teÅŸekkür ettikten sonra ‘´Memnuniyetle‘´ deyip telefonu kapattım.

Ertesi gün sayın Nikos´tan şöyle bir mesaj aldım ‘´Sevgili Beyhan, üzülerek belirtmeliyim ki, editörümüz Türkiye´de ki seçimlere dahil olmamı istemediÄŸi için ÅŸimdilik böyle bir röportaj vermeme izin vermedi. BaÅŸka konularda ve zamanlarda görüşmek üzere... En iyi dileklerimle´´

Ben de kendisine ‘´Sevgili Nikos Türkiye´deki seçimlere 23.04.2018 tarihli Ekathimerini gazetesinde ‘´Yeni Türkiye´nin aceleci doÄŸumu´´ alt baÅŸlığıyla çıkan yazınızla dahil olmuÅŸsunuz zaten. Editörünüz Türkiye hakkında yalan yanlış bilgilere dayanarak, Türkiye aleyhinde yazmanıza izin veriyor ama Türkiye´de yaÅŸayan biri olarak sorularıma cevap vermenize izin vermiyor(!) Sevgili Nikos, makalenizden anlaşılıyor ki siz Türkiye hakkında yeterli bilgiye sahip deÄŸilsiniz ama Türkiye hakkında fikir sahibisiniz bu gerçekten çok komik. En iyi dileklerimle´´ deyip cevap verdim.

Nezaketten Nikos´a ‘´Türkiye hakkında yanlış bilgiye sahipsin´´ dedim. Aslında Nikos, Türkiye hakkında verdiÄŸi bilgilerin temelsiz olduÄŸunu bildiÄŸi için gerçeklerden kaçtığını sanıyorum.

Tayyar Arı Hoca, rol kavramını şöyle tanımlar ‘´Rol bir kimsenin toplumsal hayatta yaptığı iÅŸ veya çalıştığı kurumun gereÄŸi olarak yapmak durumunda olduklarını veya göstermesi gereken hal ve tavrı ifade etmektedir. BaÅŸka bir deyiÅŸle rol, kiÅŸinin bulunduÄŸu pozisyon gereÄŸi ondan beklenen davranışlardır´´ der.

Öyle anlaşılıyor ki, sayın Nikos´un çalıştığı kurum kendisinden Yunan halkına Türkiye aleyhinde yalan yazmasını düşmanca bir tutum takınmasını bekliyor. Oysa Yunan halkının çıkarı Türkiye ile barış içinde yaÅŸamalarıdır. Umarım Nikos, CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan´Ä±n samimi barış çabalarını anlar. Böylece, üzerinde yaÅŸadığımız ortak coÄŸrafyadan ortak geleceÄŸi inÅŸa etmeye hizmet eden yazılar yazar, köklü bir medeniyette sahip olan Yunan halkına onurlu katkılar saÄŸlamış olurlar.

Nikos ve çalıştığı kurum, unutmasın ki, Yunanistan´Ä± Türkiye´ye karşı en çok kışkırtanlar Yunan halkını en çok sömürenlerdir.